Anadolu’yu anlamak, onun ozanlarını ve türkülerini dinlemekle mümkündür. Anadolu’nun ruhu sade anlatım güzelliğinde, saz eşliğinde dile gelir. 1973’te ölen büyük halk ozanı Aşık Veysel’in feryadı Anadolu Blues’u gibidir. Farklı üslup ve tarzlarda müzik yapan genç müzisyen Oğuz Aksaç’ın esin kaynağı Aşık Veysel, ünlü piyanist Fazıl Say ile de dünya konser salonlarına giriyor.

Yeni mezun Türk öğretmeni Emre, uzak bir Kürt köyüne atanmıştır. Bir yıl boyunca öğretmenin farklı bir topluluk ve kültür içindeki yalnızlığına, Türkçe bilmeyen çocuklar ve köylülerle yaşadığı iletişim problemine, çocuklardaki değişime tanık oluruz. Bu süreç boyunca öğretmen ve çocuklar birbirlerini yavaş yavaş tanımaya ve anlamaya başlarlar.

Stuttgart Devlet Tiyatrosu’na “Medea Trajedisi”nde sahne almak üzere 17 Türk amatör bayan oyuncu aranmaktadır. Bir merakla iyi ev kadını Aysel de başvurur. Başörtülü tek kadın olan Aysel, açık Türk kadınlarına karşı değerlerini savunmak zorunda kalır ve giderek inançlarıyla bir iç çatışmaya sürüklenir. Film, kadınlar arasındaki inanç, gelenek ve aile konulu tartışmaları kaydediyor.

Birçok insan gibi Somalili Ualid Nasur da savaş ve yoksulluktan kaçmak için Avrupa’da bir Odise’ye çıkmıştır. Fakat yolculuğu Yunanistan’da ölümle sonuçlanır. Türk polisleri birçok kez TIR’ları açtırdıklarında, açlıktan halsiz düşmüş insanlar ayaklarının önüne yuvarlanır. Film mafyanın en kârlı işlerinden birine ışık tutuyor.

Tanınmış araştırmacı gazeteci ve yazar Günter Wallraff, siyah bir göçmen kimliğine bürünerek, Almanların misafirperverliğinin sınırlarını deniyor. Bir yıl boyunca kusursuz bir maske ve gizli kamera ile Almanya’yı dolaşan Wallraff, siyah vatandaşlara nasıl davranıldığını bizzat gözlemlemiş ve kamerasıyla kaydetmiştir.

İki bavulla geldiler. Ancak görünmeyen yükleri öyküleridir. 1990’da sınırların açılmasıyla birçok Rus Yahudi Almanya’ya göç etmiştir. Dinleri ve kültürleri Sovyetler Birliği’nde yasaklanmıştı. “Mazel Tov“da yaşlılar, Nazi Almanya’sına karşı savaşlarını, gençler vatan arayışlarını anlatır. Heyecanlı, dokunaklı ve canlı öykülerdir bunlar. Ve aynı zamanda bilinmeyen öyküler.

Êzîdîlik, Mezopotamya'nın en eski dinlerinden biridir. Doğa'ya çok bağlı ve barışçıl olan Êzîdîler, ruh göçüne de inanmaktadır. 80’lerde bu etnik azınlık kendi ülkelerinde şiddetli devlet baskıları altında yaşamıştır. Bu nedenle topraklarını terk etmişlerdir. Birçok Êzîdî Almanya'ya göç etmiştir. Rodi Yüzbaşı Êzîdîlerin izini sürdü ve Mardin'de son Êzîdî köyünü buldu.

Değişik toplumlarda çalışma nasıl karşılaştırılır? Harun Farocki bunun için bir nesne seçti: Tuğla. Kamera neredeyse yorumsuz bir şekilde çeşitli ülkeler ve kıtaları geziyor. Tuğla işi, gerek geleneksel el işi olan gerekse teknolojinin en son olanaklarıyla, ekolojik ve ekonomik durumları yansıtıyor.